9 Temmuz 2011 Cumartesi

erkek versus kadın... kim jupiterden di hatırlamıyorum.

İlk çağlardan beri erkek, iktidarın ve gücün simgesidir. Elinde tuttuğu dizginlerle hayatındaki tüm kadınlara yol gösterme çabası da bu eskiden kalma alışkanlığının bir lanetidir erkeğe. Bu günlerde en çok görülen ilişki sorunu narsist erkeklerin yarattıkları o müthiş baskıcı uygulamadır. Sistematik olarak kadını öldürmek erkeğin birincil görevi gibi olmuştur. İster istemez her erkek refleks olarak öldürür kadını. Değişen dünyada güçlenen kadın dengelerini bozmuştur erkeklerin. Ortaya çıkan bu yeni erkek zirveden dibe düşen erkektir. Sinirlidir ondan; öfkelidir. Kadının bildiklerini değersizleştiren, onun fikirlerinin önemini her daim tartışıp değersizleştiren erkektir. Alttan alta ince ince kadını haklarından ve özgürlüklerinden koparıp onursuz ve güçsüz tarafa atar kadını. Sosyal hayatında ki tüm arkadaşlarına tüm ilişkilerine burnunu sokup yeniden düzenleme çabası içindedir.  Sosyal baskılarla törpülemeye çalışır kadının özgür ve kendine ait yaşam alanını. Çünkü yeni kadın eski erkeğin iktidarını yerle yeksan etmiştir. Ve erkek tam da bu nokta da ölümcül bir silah geliştirmiştir. Her kadının içinde annelikten dolayı bulunan genetik bir duygu olan anaçlık ve iyileştirme çabasını kendisine yontar. Ne kadar ezildiğinden nasıl da aslında normale göre yanlışlar yapıp kendisini kırdığından ve acıların en büyüğünü çektiğinden dem vurup kadını kendisi ile ilgilenmek ve iyileştirmek zorunda olmak ile cezalandırır. İlişkinin içine hapseder kadını. Enerjisini gücünü özgürlüğünü alır. Böyle yavşak gibi erkekler şöyledir böyledir deyip kadınlara yalaklanmak gibi dursa da bu yazdıklarım alakası yok. Hepimiz zaman zaman bunları yapıyoruz. Bende yaptım. Eski ilişkilerimde ne hayatları sikip ne iğrenç ilişkiler yaşadım, yaşattım. ama aslolan uyanmaktır. Biz erkekler olarak bunu yaptıkça fark etmeden kendimizde bok gibi bir hayat yaşıyoruz. İlişki iki kişilikse biz diğer tarafı mutsuz ederek nasıl mutlu olabiliriz ki. Sonra kadınlar aldatıyor orospular, terk ediyorlar kahpeler… aslında kadınlar sosyal evrimlerini erkeklerden önce tamamlamış canlılar olduklarından gitmeleri gereken yerde gidebilen, kesip atmaları gereken yerde cesur davranabilen canlılar olmuşlardır. Doğru olan onların yaptıklarıdır. Ama buradaki ince çizgi şudur ki, kadınlar da bu durumu kendi çıkarlarına çevirip zaten zirveden dibe düşmüş olan erkekleri anlayışla ortak noktada karşılamaktansa düşene bir de ben vurayım zihniyetinde ayağıma geleceksin diyorlar. Bir günde milyarlarca yıldır süregelen her şeyi yıkıp erkeği öldürmemizi bekliyorlar. Doğrudur bir ilişkide ki mutluluk erkeğin o tırnak içinde erkek kavramını öldürmesiyle doğru orantılıdır. Ama bir o kadar da kadının erkeğin temel bazı duygusal ve egosal ihtiyaçlarını karşılamasıyla da alakalıdır. Kadın da erkeğini göğsünde yumuşatmalı oyuna öyle sokmaldır. Gelişine vurulan her top elbet büyük farkla ıska olacaktır. Sözün özü ilişkilerde ki mutluluk için erkeğin kendi erkeksel egolarında sıyrılması gerektiğini anlaması kadar, kadının da bir erkek olgusunu anlayıp sindirmesi ile alakalıdır. Verdikçe daha çoğunu isteyen kadın bir yerden sonra can sıkar, üzer. Farkında olmasanız da biz zaten onlarca herifle sevişmiş, eski seviştiği adamlarla kakara kikiri yapan kadınlara aşık olarak zaten tarihsel olarak yaratılan erkeğin 2 kolunu iki bacağını kırıyoruz. Bir jenerasyon önceye gidince namus cinayetine konu olan şeyleri normalleştirdik. Evet belki bunu kadınlar bize zorla yaptılar ama yaptık sonuçta. Olması gerekende bu zaten.  Ama ha deyince de öldürülmüyor işte. Milyonlarca yıl gerekiyor belki.                
Ben kendi hayatımda bunu yapmaya çalıştıkça böyle eleştri oklarının hedefi oluyorum. Sizde yapmaya çalıştıkça tepkiler alacaksınız ama siktir edin. O egolarından yürüyemeyen erkekler sizin pasifliğinizden sizin aslında kılıbık ve dizginlerini kaybetmiş olduğunuzdan yakınacaklardır. Çünkü siz onların ayıplarınızı başarızlıklarını yüzlerine vuranlarsınız. Siktir edin her şeyi. Aşk ile çözüm bulun her şeye. Ben müthiş ilişki yaşayan her anı mutlu olan bir insanmıyım, tabi ki hayır. İnsanız ve hayat acının da sevinç kadar rasyonel ve gerekli olduğunu öğretiyor bize ama bu yorgunluğumuzu ilişkilerimizde dinlenerek atmalıyız. Sevişerek koklaşarak, sevgilimizin memelerine kafamızı gömerek… kasıklarını ısırarak belki biraz… Seven var sevmeyen var biliyorum ama olsun… bunun içinde kendi özgür huzurlu ilişkimizi yaratmalıyız. Çok karışık ve gelişigüzel bir yazı oldu ama böyle işte. Seksist tavırları siktir edip iki insan olarak ilişki yaşayalım. Kadın erkek değil. Eşit iki insan olarak. birinin amı var diğerinin yok tek fark bu işte.

son olarak biz erkeğin bir kısmını öldürelim sizde bir kısmını kabullenip egomuzu cilalayın manita halkı. ne olur. erkek olmak güzel lan işte. ne var gram mutlu edin bizi. peaceee.


en son özel bir not: genelde bu baskıcı erkekler de manitalarını cinsel anlamda doyuramayan tiplerdir. kalkmayan siklerini inmeyen egoları ile dengelerle.