31 Mart 2014 Pazartesi

Ben seçilmem. Seçerim.


Balkonlarınız çok yüksek sizin, baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında, öyle görünüyor.

                                                                                                Birhan Keskin


Ulan Tayyip tüm solcuları Mansur Yavaş askeri yaptın, tüm eski devrimci abileri botokslu Sarıgül'ün fanboyuna çevirdin ya helal olsun sana. 

Sebep net. AKP bir konuda çok başarılı çünkü. Kendi siyasetini getirdi bu topraklara.İçinde siyasi pratik ve kimlik olmayan cıvık cıvık bir siyaset bu. Apolitik, içinde sadece kaygı olan bir siyaset jargonu. Yaşam tarzları üzerinden devam eden şantajcı montajcı, sığ kaba ve çirkin bir siyaset. Kendine hayran ve düşman yaratan bir sistem getirdi. İki kutuplu alterantifsiz muhalefeti bile kendisinin dizayn ettiği bir sistem... 

Sandık tabi ki bir son değil, bir çözüm değil… Bu bir darbe çığırtkanlığı değildir ama yanlış anlaşılmasın. Sokaklar bizim. Siyasetimizi orada yapcağız. Sivil bir şekilde şiirle dansla taşla gerekirse yumrukla olmazsa müzikle… Farketmez. 
Merdivenleri boyamayalım mı Kadir Abimiz seçildi diye. 
Her yıl aynı gün Ethem’in vurulduğu yere karanfil bırakmayalım mı Melih Gökçek hala var diye. 
Bizi ne ilgilendirir ki kimin seçildiği. Zaten kim seçilirse seçilsin bu sistem bizi ne yönetime ne karar süreçlerine dahil etmiyor ki. Sarıgül seçilse ne olacaktı. Yada Yavaş… Ne farkeder.Sistemi değiştirmekten yana oy kullanmayan sizlerin ağlaması çok da samimi gelmiyor kusura bakmayın. Farklı bir siyasi çizgi mi koyuyorlar ortaya. Sarıgül de üçüncü köprü yapacaktı üçüncü havalimanı yapacaktı, Kadir Topbaş'da yapacak. Sarıgülde Taşeron işçilerle dolduracaktı belediye'yi. Ne olacaktı sanki .Hala İstanbul’un arka sokaklarında kadınlar dövülecek transeksüeller öldürelecekti. Trafik kaos olacak betonlaşma artacaktı. Şişliyi görmedik sanki, bilmiyoruz hiç. Neyine üzüldünüz bu kadar anlamadım. Bir insanın tek vasfı birisine muhalefet olabilir mi. Siz size yöneteni seçin diye yapılan seçimde bizi şu yönetmesin diye sandığa giderseniz sonuç bu olur. Bu sebeple yüzde 4’de olsa bizim oyumuz sizin yüzde 90 oylarınızdan daha kıymetlidir bu ülkenin demokrasi tarihi açısından. Siz sitem içinde ki partilerden taraf olurken biz sistem dışına çıkabilmenin derdindeyiz. 
Biraz daha farklı yerden bakarsak CHP HDP’ye yükleneceğine MHP’ye yüklenseydi ya oy bölmeyin diye. Aynı parti değil mi bunlar. CHP ile MHP'nin temel siyasi çizgide ne gibi farkları var. Ankarada ki MHP oyuna bişey sölemeyip Sırrının İstanbulda ki 4’lük oyuna kafa takmak nasıl bir ikiyüzlülüktür. Çıkıp adam gibi kürtleri sosyalistleri LGBTİ’leri sevmiyoruz kardeşim desenize. Alevilerden huylanıyoz, ermenilerden gıcık kapıyoz desenize. Oy bölmesinmiş. MHP ile birleş o zaman. Zaten kimin eli kimin cebinde belli değil. Kılıçdaroğlu'nun yeni CHP'si buysa helal olsun. Hem oyu daha fazla MHP'nin hem de aynı partisiniz işte. Hangi konuda farklısınız delirecem ya. Kimse de çıkıp aga bu nedir demiyor. Analiz yeteneğinden yoksun verilenle doyan adamların sistem inşasından ne beklenebilir ki. Sonuç Sarıgülü Yavaşı size sol diye verirler sizde askerleri olursunuz. Ve buna bizi ne yazık ki AKP mecbur bıraktı. Saolsun basiretsiz muhalefetler  de buna çanak tuttu.
Herkes de sarıldı bu oy bölmeyelim saçmalığına hemde sağcısından solcusuna. Akp taraftarları daha koyu bir hal aldılar. AKP karşıtları da zaten çok sesliliğe demokrasiye tahamülsüzlüklerini o tek partili genlerinden dolayı bağıra çağıra dillendirdiler. Tatava yapma bas geç, oy bölme gibi sandığı,oyu, demokrasiyi küçük düşüren çağrılar ve baskılarla…
Tatavayapmacı abilerim ablalarım, sürekli küçümsediğiniz AKP ile işbirliği ve hatta çapınızdan büyük laflar edip vatan hainliği ile suçladığınız, hızınızı alamayıp taşla sopalarla kovaladığınız linç etmeye çalıştığınız HDP-BDP eksenli seçmenin nasıl oyuna iradesine sahip çıktığını gördünüz mü? Görmediyseniz bakın bir o topraklara. Sizin İzmir’le duyduğunuz ve her platformda paylaştığınız gurur var ya, adamlar kendi bölgelerinde ezdiler AKP’yi. Gezi de atıp tutuyodunuz ama bak Kürdistan Faşizme mezar oluyor. Ne zamanki bu sistem partilerine hayır demeyi öğreneceksiniz, ne zaman ki şu ülkeyi statükoya mecbur kılan, barış ütopyasını ve barış pratiğini bertaraf eden bu sermaye partilerinden vazgeçeceksiniz o zaman biz bir şeyleri başarabileceğiz.  Sorun sol oyların bölünüyor olması değil ki sorun sağ ve muhafazakar oyların tekelleşmiş olması. Demokrasi de oy dediğin eşy bölünmelidir zaten Doğası budur. İnsanın doğası budur. Milyonlarca insan nasıl bir şekilde temsil edilebilir ki. Ama tabi ki sistem partileri için demokrasi ve temsiliyet bir asıl sorun olmaktan uzaktır. Dert iktidardır. Güç bölüşümüdür. Meydanlarda gövde gösterisidir. Bakon konuşmalarıdır.
Balkon konuşmalarınız sizin olsun bakın Birhan Keskin ne demiş.
Tüm ezilen halklar için demiş hemde. Ne güzel demiş.

Balkonlarınız çok yüksek sizin, baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında, öyle görünüyor.
                    Birhan Keskin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder