27 Şubat 2011 Pazar

Aşk erkeğin aklının tamamen devreden çıkmasıdır. Kalbinin ise kontrolden…

Aşık olmak ne meşakatli bir iş aslında.
Birisini olduğu gibi kabullenebilmek ne zor ne yorucu bir uğraş.
Ama başarırsan da ne güzel, ne müthiş…
Birisini sevince onu böyle olduğu gibi hatta sırf öyle olduğu için seviyorsun zaten. Gülünce kıvrılan dudakları, ağlayınca düğüm olan gözleri, susunca çıldırtan sessizliği…
Sanki iyi kötü her şey canını yaksa dahi sırf kendisi için özel olarak dizayn edilmiş gibi geliyor insana değil mi?
Sevgilinizin eski sevgilisinden öğrendiği şahane omlet tarifini uygulayışını aşk dolu gözlerle izlemek ne denli zorsa o denli değerli.
Ben izlemedim ama yumurta seviyor olsaydım; belki…
Sevginin içinde duran en hakikatli duygulardan biri de sitemdir.
Sevince alınır insan, sevdiklerine alınır insan.
Sitem ince bir duygudur aslında. Sanıldığı gibi büyük öfkelerle beslenen kıskançlıkla yoğrulan bir duygudan çok böyle nasıl desem hassasiyetlerle ilgilidir. Sevdiğiniz zaman birisini, sevdiğiniz kadın cinsel organınız gibi olur. Ve bilirsiniz ki kavgada en çok oranızı korumalısınızdır. Öyle özen gösterirsiniz öyle bozulmasın istersiniz ki; siz bozarsınız. Gözünüz gibi sakınırsınız ama bir çöp elbet gelir batar.

Bir de şöyle bir gerçek vardır ki gelip çoğu ilişkinin kalbine oturuverir.
Bir an gelir sevgilinizi mutlu edemediğinizi anlarsınız. Sevgiliniz sürekli mutsuzdur aslında.
Başka insanlara ihtiyaç duymaya başlar ama bu insan olmasından kaynaklanan ihtiyaçtan çok mutlu olma isteğinden kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Sizle olmuyordur. Ondan dolayı sürekli başka insanlarla olan muhabbetlerinde hep karşısındakini ne kadar müthiş olduğunu söyler durur. Onun harikalığından dem vurur yerli yersiz. Karşısındakini bir çocuk gibi mutlu etmeye uğraşır ki konu sizseniz gerek yoktur. Sevişiyorsunuzdur ya zaten fazlasını istemeniz çok da mantıklı değildir. Siz zaten sevgilisinizdir. Ama sizin ihtiyacınız olan o ruhsal doygunluk biraz şımarıklık gibi gelir kadına. Başkasının yaptığı hiç özelliksiz espriler kahkahadan çıldırtır sevgilinizi, hatta konuşma sırasında sizin söylediğiniz bir şeyi bile sanki siz değil de diğer kişi söylemiş gibi anlar. Öyle ki sizden sıkılmıştır aslında. Başkalarına ihtiyaç duymaktadır. Etrafındaki insanların hep olması ve her kadında olan o sarsılmaz egosunu okşanması için var gücüyle savaşacaktır da. Asla vazgeçmez o iğrenç aslında kırıcı olan beğenilme duygusundan. Öyle ki etrafları hep onun için ölen adamlarla dolsun ister. Hatta dünyanın en mutlu kadını kesinlikle uğruna her gün birinin inihar ettiği kadındır kanımca. Neyse. Sizin başka bir zamanda söylediğiniz bir şeyi sert bir tepki ile savuştururken aynı şeyi bir başkası söylediğinde aynı sert tepkinin yerinde cılız amalar esmektedir bir de.. Sizin fikirlerinizi çok önemsiz görüp başkasının fikirlerinin müthişliğinden bahseder sürekli. Herkes özenilesi derecede mükemmeldir. Siz ise… dedik ya sevişiyorsunuzdur fazla şeye ne gerek vardır.

Bir süre sonra sevişmelerinizde bürokratik bir işlem gibi soğuklaşmaya başlar. Uyuduğunuz yataklar ayrılır ve konuşmalar neredeyse biter. Sorsanız her ilişki de olurdur bu. Hadi oradan


Ey dostlar hepimiz zaman zaman böyle bok ilişki dönemleri yaşarız ve burada önemli olan bunları normal görmekten geçer aslında.
Evet bunlar normaldir. Sıkılınan bir adam olmak canınızı acıtmasın tam tersine sizi kamçılasın ve sürekli mutlu eden bir adam olmak için çabalayın. Olmaz demeyin lan olur. Sürekli dip dipe vıcık vıcık canım cicim diyerek aşk yaşamayın.
Cool olun biraz bakın nasıl çözülüyor her şey.

Ama gel gör ki işte;
Aşk erkeğin aklının tamamen devreden çıkmasıdır.
Kalbinin ise kontrolden…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder