22 Şubat 2011 Salı

Sevgilime ve Allah'a sakladığım itiraflarım var. Bir avuç.

Allah'ım lütfen kızma.
Önce dinle bir...

sokaklarda siyah giyen adamlar geziniyor
poşetlerinin içinde litrelerce kan taşıyan müminler var
ah sevgilim bu müslümanlar kanı nasıl da çok seviyor
oysa kanla abdest almak orucu bozar
çok sevdiğim bir şeyhten öğrenmiştim bunu
en son duyduğuma göre dipsiz bir kuyuya düşmüş
ya yusuf
ağırmış durumu

camiler de yer yok sevgilim
oysa kalabalık yerler Allah'ı sevmek için
hiç de uygun değil.
savaşlarda ölen çocuklar var hala
bir parça ekmek için başkalarının altına yatan anneler
yıl ise milattan sonra iki bin on bir
ve hala halk için önemli bir simgeyken minareler
demek sadece olman Allah'ım
hiçbirşeye çözüm değil

ikimize bir yağmur yeter sevgilim
üzülme bir güneş yeter
bazen eksik hissettiklerin
bir bakarsın ki fazlalıkmış aslında
kurtul yüklerinden acın
anında geçer.
kanayan yaralarını iyi etme çaban ne kadar gururlu da olsa
siktir et
her şey zaten yeterince beter.


aslında ne planlarım var dünyayı kaosa sürükleyecek
ama kimseye
anlatamam
bir kaç cümle var göz bebeklerime sakladığım
sevgilim sadece sen
anla tamam


onu işte bu kadar seviyorum allahım
verdiklerinin hepsine sırtımı dönecek kadar
seni unutup
sadece onun yolunda ölecek kadar
ama acıdır ki
onun mutlu olması için benden çok
sana ihtiyacı var


Allah'ım kendim için bir şey istemiyorum gerçekten
etimin içine batan her acı senden yadigar
pürdikkat izlediğim ölümler haberlerde
ağlayan çocuklar
bir şehrin düşüşü ve yıkılan binalar
her türlü neşe senin sebebinle
onu da biliyorum
senin kulağına fısıldadığım herşeyi Allah'ım
sadece sevgilim için diliyorum

Allah'ım herkes birbirine seni soruyor
bize şah damarımızdan yakınsın
farkındayız
isterse dünya başımıza yıkılsın
arkandayız
ama bir bak ümmetinin üstü başı kir pas
her yanı kan her yanı yara
aksattığımız namazlar yüzünden bize kızacağına Allah'ım
ne olursun suçu biraz da kendinde ara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder