6 Mayıs 2011 Cuma

.......

bir ses geliyor çok uzaklardan
tarih ayın biri
beş günü öncesi mayısın altısının
Deniz belki de son bir kez bakıyor gardiyanlara
ve dönüp diyor Yusuf'a
ben alırım tek başıma bunların altısını

Hüseyin nasıl sessiz
yaşasam diyor ah bir yaşasam
kayıverse boynum ipin içinden
Sinan koyarım ilk oğlumun adını diyor
sessiz sessiz
içinden


Yusuf başka bakıyor ellerine
deli deli bakıyor
uzun uzun
hiç bir kadın kasığına değmedi oysaki
ne yakışırdı avuçlarıma kırmızı ojeli bir kız eli
diye düşünüyor
bıyığının altından kimseye söylemeden
hayata küsüyor


Nurhak'ta çiçekler mora çalıyor
bir taşın dibinde oturuyor Sinan
eşkiya gibi çapraz bağlamasıyla çok bıyıklı bir kürt
bağlama çalıyor
nurhakın bir yüzü maraşa bakıyor
utançla
bir şarjör boşaltıyorlar birbirlerinin üstlerine
şakasına
ölüm ne basit aslında onlar için
ölüm yapışmış yirmili yaşlarında
yakasına

mavzerime konuş diyor devlet
topuma konuş tüfeğime
kızılderede kurşun yağdırırken insan bedenlerine
nerde rahmet nerde adelet
oysa sadece daha güzel bir dünya düşü değilmiydi kurulan
ama devlet her yerde devlet işte
Ertuğruldan duydum
en son Mahir'miş vurulan

yarın mayısın altısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder