12 Temmuz 2013 Cuma

"Dünyayı Gezi kuratacak ve bir ağacı sevmekle başlayacak her şey"

Haziranda ölmek zor...

Dünya değişiyor hep değişti hep de değişecek.
Ne mutlu ki bize bu sefer biz değiştiriyoruz.
Bir aydan fazladır,meydanlarda sokaklarda hiç tanımadığımız kardeşlerimizle...
Dışlanmanın ve eksik aidiyet duygusuna sahip olmanın ortak payadası bizim aramızdaki bağ...
Hasan Hüseyin haziranda ölmek zor derken bizi kastediyomuş...
Öldüremediğiniz gençleri, bu kadar öldürmek isteyip de öldüremedikleriniz...
Ethem öldü sanıyorsan vurulduğu yere git.
Yerin altından hiç görmediğin bir el paçana yapışırsa şaşırma ama...
Antakya'ya git de maskesiz talcidsiz direnci gör...
Öldüremediniz.
Hatta korkutamadınız bile. Ne acı bir iktidar için...
Bak Antakya nasıl ayakta, Dersim nasıl bozdu huzurunuzu, Gezi nasıl bir dert oldu gece uykularınıza...
Kadıköy'deki kalabalığı tanıyodunuz, o kalabalıklara alışkındıız ama;
Ya Antakya, ya Gezi...
Armutlu,İstiklal de ki iftar sofraları, baş eğmeyen müezzin, görüntüleri silinen faili meçhuller, palalı delikanlılarınız, kırmızı elbiseli kız masalı...
Molotof şakası, sabah baskınlarınız, polis, avukatlar, genç tabipler, güzel kızlarımız, duvar yazıları, AKM, halay, yaşasın halklerin kardeşliği...
Farkındasınız demi, bu dili tanıyorsunuz siz.
Laik Türkiye değil boyun eğme pankartları...
Ölümle dalga geçen çocuklar, sokaklar, dayanışma, bilinç ve mizah...
Bu romantiklik bu ateş bu senin deyiminle devrimcilik oyunu...
Bu sefer hesap başka haklısın. Bu sefer hesap çok eskilere dayanan bir hesap...
Bu kavga Adem ile Havva ya uzayan bir yara...
Biz halkların sevgililiğini isteyen gülmeyi seven çocuklar...
Elinde ki bira şişesini bırakıp namaz kılanlara siper olan gençler...
Bu sefer ne senin bilmem kaç maddelik anayasan, ne gitmen, ne yerine başkasının gelmesi...
Hiç biri mühim değil.
Bunlar olacak doğal sonuçlar.
Fakat biz şuna inanıyoruz.
Faşizme dünya üzerinde bir mezar gerekiyorsa bu Anadolu, bir cellat gerekiyorsa bu da Anadolu halkları olmalıdır.
Biz sevmesini sevilmesini biliyoruz size de öğretecez.
Biz özür dilmesini biliyoruz size de öğretecez.
Kendi seçimin ve iradenle gerçekleşmeyen şeyler ile gurur duyma şapşallığını tek tek anlatacaz size.
Ölenin arkasından kim olduğuna bakmadan üzülmeyi, empatiyi, ayıbı,adaleti,insafı...
Biz genciz hepsini öğretecek zamanımız varda sizin öğrenecek süreniz kaldı mı bilmiyorum.
Din Don Din Don...
Ziller senin valin, belediye başkanın, polisin...
Ziller sizin için çalıyor sayın başbakan.
Biz öldürerek değil severek değiştirecez dünyayı.

"Dünyayı Gezi kuratacak ve bir ağacı sevmekle başlayacak her şey"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder