Dün Çayan Mahallesi'nde bir çatışma meydana geldi ve bir çocuk öldü. Aynı Berkin gibi bir çocuk aynı Berkin gibi öldü. Ve bunun sebebi bir süredir mahallede halihazırda devam eden
siyasal gerilim. Kürt hareketi ve Cephe arasındaki bu çirkin hesaplaşmanın geldiği nokta bu. Tamda kendimizi anlatmak halka marjinal kalmaktan kurtulup halk ile hemdert olmaktan yana kullanmışken irademizi,
geldiğimiz noktada hala insanları ürkütüyoruz. Bravo bize. Ama onlar bize saldırdı gibi saçma ve kolaycı yaklaşımların hepsini reddetip bu olayın taraflarından hesap somalıyız. Berkin için günah keçimiz hazırdı, hesap sordunuz. Şimdi İbrahim'in hesabını verirkende sizden aynı devrimci ahlak ve ilkesel duruşu bekliyoruz. Siz şimdi sınanıyorsunuz. CHP'nin aleviler üzerinde ki giyotini mi Cephe değil mi şimdi anlayacağız biz. Ahlakçı ve toplum hayatına müdahil olarak yeni bir yaşamı dayatma temelli hareketiniz ne kadar evrilecek. .Kürt hareketi kendi üstünde taşıdığı, her sabah beraber uyandığı milliyetçi bir hareket olduğu dayatmasından sıyrılıp milliyetçi olmadığına halkı nasıl inandıracak. Sadece kürt sorunu ile mi uğraşan bir siyasal iradesiniz yoksa aleviden lgbti sine kadar gerçekten her toplumsal alanda varmısınız. Ve burdaki durşunuz gerçekten olgunlaşmış bir duruş mu yoksa hala kaşındığında kanayacak bir yaranız var mı, göreceğiz.
Cephe tarafından da Kürt Hareketi tarafından da gelen tepkiler olayı gün geçtikçe daha çirkin bir hale sokuyor.
Öncelikle siyasi tercihini HDP'den yana kullanan bir alevi vatandaş olduğumu söyleyeyim. Yanı sıra heteroseksüel bir erkeğim ama homofobik de değilim. Beşiktaşlıyım.
Ne gerek var bu kadar bilgiye demeyin asıl kafamdaki sorun tam da bu. Bu kadar kimlik beni tanımlamak için az bile.
Ben böyle hissederken kendini sadece sosyalist, alevi, komunist, kürt gibi kimliklerin bir tanesi ile tanımlayan
ve bunu yaparken de ilgili kimliğin kendisini bütünüyle ifade ettiğine inanan insanlar var. Şaşıyorum. Bu kapalı ve muhafazakar tavır bir siyasi tercihtir ama devrimci bir duruş değildir. Devrim kelimesini de yenilemek gerek belki de. Bu gün HDP'ye yapılan sol görüş içindeki eleştri sosyalist olmadığı yönündedir. Çoğu konuda haklı da olabilirler ve tam da bu eleştirdikleri sebep sayesinde kazanacağız. HDP bir ütopyanın rasyonelleşmesi için sergilenen tavırdır. Bu sebeple kucaklayıcı ve tek kimlikli bir hal değildir. Bir demokrasi pratiğinin önerisidir. En azından ben bu sebeple oy veriyorum. Benim derdim yeni bir rejim kurabilir miyiz ile ilgili. Ama buna inanırken de gözümüzün önünde yanlış olana da sessiz kalcak değiliz.
Şimdi Cephe'nin bölgede şöyle bir iddası var. Kısaca ahlakçı despotizmi şiar edinmiş bir sosyalist düzen. Çorba bir şey. Benim kafamın almadığı çarpık bir sistem önerisi. Bu sebeple Cephe kötüdür demek değil bu. Tam tersine tartışalım forumlarda kongrelerde bir araya gelelim. Ben mesela bir aleviyim ve cepheyi itici buluyorum. Burda Cephenin hiç mi kendine soru sorması gerekmez. Fuhuş yapanları dövmeniz akıllara recm getiriyor, demokrasiyi değil. Yahut devleti eleştirip aynı zamanda bölgede otoriterleşip kendi milisleri ile toplum hayatını dizaynına soyunmak nedir. Derhal vazgeçilmesi gereken bir tutumdur. Bunda benim açımdan bir şüphe yoktur. Elastiki olmayan hiç bir yönetim sisteminin geçerli kalamayacağı bir dönemde hala bir egemen sınıfın baskıcı tutumunu alkışlayacak halimiz yok. Buraya kadar ve burda deşmeyeceğimiz yüzlerce yanlış, siyasi hata barındıran bir hareket Cephe.
Kürt hareketi ise Cephe'den çok farksız sayılmaz gözümde. Vaadettikleri daha benim açımdan kabul edilir ve hatta çoğu konuda özlemi duyulan istekler olmuş olsa da bunu Halk pratiğine dökmek için seçtikleri yolların meşrutiyeti büyük bir soru işaretidir. PKK denen yapı sadece devlet ile bir savaş yürütmemiş bölge de ki diğer siyasi kamplar ile de teorik ve çoğu zaman silahlı çatışmalar yürütmüştür. 1993'deki Dersim olayı hala durmaktadır. Bunun gibi bir sürü örnek vardır. Yalnız kürt hareketinni savunmaları o günden bu güne pek değişmemiş görünüşe göre. Onlar başlattıdan öteye gitmeyen eleştiriler kürt hareketine de türkiye sosyalist hareketine de bişey kazandırmaz. Fikirler onları uygulayacak kadrolarla mümkün hale gelirler. Pratikte çok çabuk şiddete evrilen hareketler halkı ikna konusunda zorlanıyorlar ve bu konuda halkı eleştirmek de en kolayı gibi duruyor. Aleviler katiline aşık argümanınız mesela tatava yapma bas geç kadar sığ ve çirkin. Kendini konumlandırmakta zorlanana acıları olan ve inançları uğruna kendi içlerinde acılarını yaşayıp hayata müdahil olmak isteyen kalabalık bir halktan bahsediyoruz. Size gösterilen saygıyı başkanlar düzeyinde değil hareket düzeyinde de cevaplamanız gerekmektedir. Bir kişinin bile mum söndü lafı mide bulandırır. Acılarınız varsa alınganlaşırsınız. Bu olaylar patlak verdikten hemen sonra üst düzey ve daha herkese duyrualcak düzeyde çağrılar yapılabilirdi. Hemen sükunet sağlanabilirdi. Lakin bu iki hareket de şiddet içeren hareketler oldukları için çok kolay parlayabiliyorlar. Kürt hareketinin çabasını uğraşını tabi ki görüyorum ve tabi ki bu konuda onları eleştirriken daha da düzelsinler istediğimden eleştiriyorum. Hep beraber yeni bir hayat formu üzerine tartışırken bu saçma çekişmelerden uzak durmalı. Çirkin duruyor. Devrimci ahlaka yakışmayacak akdar rant kokuyor kazanma daha kötüsü kazanırken sindirme hissi varmış gibi duruyor. Yakışmıyor. Grup Yorum ile Aynır Doğan'ın beraber bakırköy meydanında söyledikleri türküye bakın.
Halay bize kırmızı size yakışıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder