9 Şubat 2011 Çarşamba

Mao’yu aratmayan bir hukukçumuz var, yaşasın cumhuriyet.

Kağıttan kaplan…

Alkışlar Süheyl Batum’a…
 Kolay değil bir insanın bu kadar açık sözlü olması. Demokrasiden dem vurup askerin yeteri kadar güçlü olmadığını söylemek her babayiğidin harcı değildir. Daha güçlü asker, daha çok tank sesi, yere daha sağlam vuran postallar.
Mao’yu aratmayan bir hukukçumuz var, yaşasın cumhuriyet.
Ama siz sayın Batum, o filmin sonunu izlemediniz herhalde. O filmde o gösterişli askeri sahnelerden sonra yakılan kitaplar var , ölen gençler var , susan şarkılar var. Çocuklarının nerede olduğunu hala bilmeyen anneler var. Senin o çok özleyerek yeniden güçlenmesini beklediğin ordu çok değil otuz yıl önce sokaklarda şımarık bir çocuk gibi salınıyordu. İstediğini alamadığı zaman ortalığı yıkan şımarık çocuk gibi. Senin gibi yani. Laiklik Kemalizm Militarizm… bu kavramlara kendini bu kadar yaslamak bunlardan başka bir şey bilmemek ve solcu olduğunu söyleyip de halka bu kadar uzak durmak nasıl bir çelişkidir ben anlayamıyorum, kusuruma bakmayın.
Askerin güçlenmesini istemek tam da senin gibi zihniyetleri mutlu ediyor. Hayali bile güzel değil mi?
Zaten sosyal demokrat dediniz kendinize, ne demekse o. Anlamını bilmesem de sizi gördükçe anlıyorum. Daimi ve içi boş muhalefet, statüko ve insanları hala bir Atatürk masalı ile uyutmaya çalışmak. Atatürk öldü sayın batum. Yaptığı iyi kötü her şeyle öldü ve bizim ulusal mücadelemizin yüzü ve tarihimizin en önemli figürlerinden biri olarak öldü. Sayenizde sizin sahiplendiğiniz ideoloji sayesinde her geçen gün canı acıyordur eminim.
Yaşasaydı Fenerli mi Beşiktaşlı mı olurdu bilmem ama seni hiç sevmezdi buna eminim.
Bizim bu günkü görevimiz Atatürk’ün yaptıklarını kendimize bir örnek olarak almak tıp ki tüm dünyada ki devrimler gibi ve bunlardan beslenip kültürümüze yapımıza en uygun planı uygulamaktır. Solculuk eleştirebilmektir, sosyal demokratlık ise arkasına sığınmak. Solculuk yeniden yapmak için yıkmaktır, sosyal demokratlık ise bilinçsizce saldırmak. Sen ne vakit bilinmeyen dillerle konuşan kürt kardeşlerinle barışırsın, ne vakit o italyan takım elbiselerinden sıyrılıp ermeni halkıyla iyi geçinirsin, islamiyeti bir fobi olarak görmekten kurtulursun, bir adım daha yaklaşırsın solculuğa. Evet 23 yaşındayım ve sana açık bir şekilde söylüyorum ki sen solcu falan değilsin. İşine geldiği zaman askeri göreve çağırırsın işine gelmeyince asker karışmasın dersin. Hata sistemdedir oysa anlamazsın bile. Anlarsın da işine gelmez. Çünkü sistem değişirse sen de vasıfsızlaşırsın. Ahmet Necdet Sezer seçimle gelen rektörleri “dinci” diye eleyip “laik” rektör getirince mutlu olursun. Oysa sistem yanlıştır umursamazsın. Abdullah Gül yapınca aynı şeyi bağırırsın. Kusura bakma Batum samimi falan değilsin. 
Kağıttan kaplan mıdır aslan mıdır askeriye bilmem. Ama kağıttan gemiler yapıp seni ve senin gibilerini de o gemilere bindirip açık sulara bırakmak lazım. Biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder